Sofra tuzu, ham tuzun yabancı maddelerden arındırılarak rafine edilmesi ile elde edilir. Geriye yalnızca NaCl yani sodyum klorür kalır. Bu esnada son derece nem tutucu olan tuzun paket veya kap içinde topaklanıp yapışmaması adına topaklanmayı önleyici bazı maddeler kullanılır. Ancak bu maddeler insan sağlığına zarar vermeyecek güvenilir limitlerin altında ve Sağlık Bakanlığı denetimlerine uygun olarak eklenir. Sofra tuzu ayrıca toplumumuzda sık görülen guatr hastalığının önüne geçmek adına iyot ile zenginleştirilir. İyot aynı zamanda bebek ve çocuklarda beyin gelişimini de destekler.
Kaya ve deniz tuzları ise içeriklerinde yaklaşık 90 farklı mineral içerirler. Fakat ne yazık ki bu minerallerin miktarı insan sağlığını olumlu etkileyemeyecek kadar düşük seviyede yani “eser miktarda”dır. Bazı sütlü çikolata ambalajlarının üzerindeki “eser miktarda fındık içerir” ibaresini hatırladınız mı? Aslında fındıklı olmayan o ürüne bunu yazmalarının sebebi fındıklı ürünlerle aynı makinede üretilmiş olmasıdır ve yüksek derecede fındık alerjisi olan bireylerin dikkat etmesi için o ibareyi yazmak zorunda olmalarıdır. Ancak içinde fındık, hatta birazcık fındık tadı bile yoktur. İşte eser miktar bu kadar düşük bir miktarı temsil eder. Peki tamam, kaya ve deniz tuzundaki o eser minerallerden yarar sağlayamadık, olsun. Yine de kaya ve deniz tuzunda topaklamayı önleyici katkı maddesi de yok, yani sonuçta daha doğallar?? Ancak kaya ve deniz tuzunda uzmanların kafasını karıştıran başka bir durum var: ağır metal ve insan sağlığı için toksik olan maddeleri içerme ihtimalleri. Aynı kayanın iki farklı yerinden çıkarılan tuzun içeriği bile birbiriyle aynı olmazken, bu saflaştırılmamış tuzlara güvenmek yeterince doğru gelmiyor. Fakat kimi kaynaklar da bu ağır metal ve zararlı bileşiklerin miktarının da aynı şekilde “eser” olduğunu iddia ediyor.
Peki, biz şimdi hangisini kullanacağız? Kaya tuzu ve deniz tuzu esasında sofra tuzundan daha faydalı değil. Bizlere öyle pazarlanıyorlar sadece. Medyatik doktorlar, aşçılar tarafından özendiriliyoruz. Unutmayın ki bugün bilimsel çalışmaların bile markalar tarafından desteklenip desteklenmediğine liquam accumsan quis nec diam. Donec magna velit, vulputate pulvinar tempor nec, pellentesque ut nisl. Etiam sit amet ipsum dui. Proin et lorem bibendum, ornare nunc non, mattis dui. Aliquam lobortis felis mi, at pretium elit mattis suscipit.
dikkat ederek okumamız gereken bir dünyada yaşıyoruz.
SONUÇ: 30 yaşından büyükseniz, sağlık sorununuz yoksa, halinizden memnunsanız ve yine de sofra tuzu kullanmak içinize sinmiyorsa doğal tuzları kullanmaya devam edebilirsiniz. Fakat gebelerin, emzikli kadınların ve tuza başlanıldığı bebeklik döneminden 30 yaşına kadar herkesin; iyotlu sofra tuzu kullanması daha doğru olacaktır diyebiliriz.
